23 Ocak 2012 Pazartesi

Eskiye olan bu özlem, neden durmadan kapimi çalıyor.. Eski şarkılar, eski filmler, eski resimler.... Çözemediğim bir seyler var eskiye dair. Nedir peki eskiyi bu kadar önemli ve kutsal kılan.Aklıma Murathan Mungan in guzel bir şiiri geliyor.


Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

Söylemek istediğim bütün seyler Murathan Mungan in kaleminden dökülmüş. Aklımdan Ayla Algan'ın eski bir şarkısı geçiyor. Yanan Mum...
Sanırım bu geceyi bu şarkiyla sonlandiriyorum...

son saatim çok erken,
çalsın istemiyorum.
beni dostlar yaşarken,
alsın istemiyorum...

ölümümde sonumda,
yalnızlığım ruhumda,
gözlerim Yanan Mumda,
kalsın istemiyorum...

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa